09 Eylül 2019 17:50

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılının açılışını Kadıköy Atatürk Fen Lisesi'nde yaptı. Türkiye'nin 81 ilinde yapımı tamamlanan okulların toplu açılışını da gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte törene Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, ve çok sayıda milletvekili katıldı.
 
Yeni eğitim öğretim yılının açılışında şehit öğretmenleri de anan Erdoğan, öğrenci, öğretmen ve ailelere başarılar diledi. Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılıyla 81 ilde inşası tamamlanan 716 okulun da resmi açılışlarının yapıldığını dile getirerek, "Böylece anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye kadar eğitimin tüm kademelerinde toplamda 12 bin 640 yeni dersliği ülkemize kazandırıyoruz. Toplam yatırım bedeli 4 milyar 638 milyon lirayı bulan bu okullarımızın da milletimize ve eğitim öğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu okullarda okuyacak öğrencilerimizin hepsine Mevla'dan zihin açıklığı niyaz ediyorum." diye konuştu. Türkiye'nin son 17 yılının reform ve kalkınma odaklı bir anlayışla çehresinin değiştiği bir dönem olduğunu vurgulayan Erdoğan, sadece İstanbul'a yapılan yatırımların bile tek başına bir başarı hikayesi olduğunu söyledi.
 
"Aslan payını eğitim öğretime ayırdık"
Erdoğan, sorunlar yumağı içinde boğuşan bir ülkeden, en zor sıkıntılarına bile kendi gücüyle çözüm üreten bir ülkeye ulaşıldığını vurgulayarak, eğitim öğretim konusunda tarihin en kapsamlı dönüşüm hamlesine imza atarak, eğitimin altyapısını adeta yeni baştan inşa ettiklerini belirtti. Her sene bütçede aslan payının eğitim öğretime ayrıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçesi göreve geldiğim zaman 7,5 milyar idi, şimdi ise 114 milyar liraya yükselttik. Aslan payını eğitim öğretime verdik. Ülkemize kazandırdığımız 309 bin yeni derslikle milletimizin en önemli dertlerinden birisi olan kalabalık sınıfları tamamen ortadan kaldırdık. Ben 75 kişilik sınıfta okudum. O dönemde 100 kişiyi aşan öğrencilerin okuduğu sınıflar vardı. Ama şimdi az önce kız evladımıza sordum, 'Sınıfınıza kaç öğrenci var?', '30' dedi. Şu anda Türkiye genelinde de zaten ortalama 30 ve altı. Çok nadirdir bunun dışında olan. Çünkü eğer keyfiyet arıyorsak öğrenci sayısını sınıflarda azaltmamız gerekiyordu. Şimdi 20 kişilik sınıfların olduğu okullarımız da var, buralara ulaştık. Çünkü başarıyı yakalamaya mecburuz. Eğitimin fiziki altyapısını geliştirmenin yanında önceki dönemlerin o yasakçı, baskıcı zihniyetlerinin izlerini silmek için de çok çaba harcadık. Meslek liselerine adeta 2. sınıf, üvey evlat muamelesi yapan katsayı sistemine son verdik."
 
Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine, 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıklarını hatırlatarak, "Eğitimde fırsat eşitliğini ve adaleti sağlamak için özellikle maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerimizin burs imkanlarını genişlettik. Ders kitaplarını ücretsiz bir şekilde bütün okullarımızda dağıtıyoruz. Hamdolsun artık ne öğrencilerimiz ne de velilerimiz ders kitabı peşinde koşmuyor. İşte bunların acısını biz yaşadık. Bizler ders kitabı bulmak için, kırtasiyeci dükkanına giderdik, kitap alacağız ve kırtasiyeci bize bir hafta sonraya, 10 gün sonraya gün verirdi. Artık bunları kaldırdık, şimdi okullarımız açılırken sıraların üzerinde tüm kitapların görüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Çünkü eğitim öğretimde böyle bir yanlışa müsaade etmemiz mümkün değildi, bunu başardık. Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz. İlkokula başlama yaşını 69 aya düşürdük. Ders müfredatlarını özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık. Milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları ders kitaplarımızdan tamamen temizledik." değerlendirmesini yaptı.
 
Erdoğan, ortaokullarda lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçmeli dersler havuzu oluşturduklarını anlattı. İsteyen öğrencilerin Türkiye'deki tüm okullarda mukaddes kitap Kuran'ı Kerim'i ve Hz. Peygamber'in hayatını öğrenme imkânına kavuştuğunu belirten Erdoğan, okulların teknolojik alt yapısını baştan aşağı yenileyerek 432 bin 288 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirdiklerini, 45 bin 653 çok fonksiyonlu yazıcının kurulumunu yaptıklarını, toplam 1,5 milyon tablet bilgisayarı liselerdeki öğrenci ve öğretmenler dağıttıklarını kaydetti. Tüm bunları yaparken eğitimin temel direği olan öğretmenleri de asla ikinci plana atmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Son 17 yılda 632 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bir ay önce yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık." diye konuştu.  
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl kamuoyuyla paylaşılan 2023 eğitim vizyonunu hedefleri gerçekleştirme yolunda değerli bir adım olarak gördüğünü anlattı. Vizyon belgesinin hayata geçmesinin, eğitimin tüm paydaşlarının el ele vermesine, aynı ideal uğrunda güç birliği yapmasına bağlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, öğretmenlerin, ailelerin ve idarecilerin de sahiplenmesiyle hedeflere ulaşacaklarına inandığını kaydetti.
 
"Görevimiz çocuklarımızın gözündeki ışıltıyı çoğaltmak"
Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'nde konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da okulların açıldığı her ilk günde olduğu gibi bugün de herkes için heyecan, coşku, umut, hayal ve beklentilerin arttığını söyledi. Görevlerinin bu beklentileri karşılamaya çalışmak, çocukların ve velilerin gözlerindeki ışıltıyı çoğaltmak olduğunu ifade eden Selçuk, düsturlarının Türkiye'nin her bir köşesindeki evladının sorumluluğunu taşıyor olmanın bilinci içerisinde daha fazla çalışmak olduğunu dile getirdi. 
 
Eğitim, bilim, teknoloji ve aklın günümüz uygarlığının kaldıracı olduğuna işaret eden Selçuk, "Sloganlardan uzak bir şekilde bilime sarılmadığımızda bunu etik ve ahlakla dengelemediğimizde rekabet etme, medeniyete katkı sunma ihtimalimiz azalır. Eğitimi sadece bir kurum veya sektör olarak göremeyiz. Çeşitli disiplinlerin, sektörlerin katkısı ve iş birliği bizim için çok hayati bir öneme sahip. Aynı zamanda eğitim bir milli güvenlik meselesidir. Eğitimine radikal bir çıkışla yatırım yapan ülkeler ekonomiden, refahtan, demokrasiden daha çok pay alıyorlar." diye konuştu. Bakan Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hazırlanan, 2019-2023 yılları arasındaki dönemi kapsayan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olan 11. Kalkınma Planı'nda eğitime geniş bir yer ayrıldığının altını çizdi. 
 
"Okular arasındaki öğrenme farklılığının azalması en büyük hedefimiz"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2019-2020 eğitim öğretim yılında yoğunlaşacakları birkaç başlığa değinerek, şunları anlattı: "2023 değişim programında yönetimin temel parametreler 2040'a, 2053'e, 2071'e bir bakıştır. Okular arasındaki her türlü imkan ve öğrenme farklılıklarının azaltılması da en büyük hedeflerimiz arasındadır. Bu arada, yol haritasına bağlı olarak en çok önemsediğimiz husus, altyapının hazırlanmasıdır ama 'altyapı' derken sadece fiziksel altyapıyı elbette kastetmiyoruz. Bundan daha öte veri ve yapay zeka altyapısı ile anadilimiz Türkçe'nin altyapısını kastediyoruz. Bu doğrultuda da hızla mesafe alıyoruz. Veriye dayalı yönetim yazılımları ilk kez yapılan makine öğrenmesi temelli söz varlığı çalışması, dört beceride Türkçe'nin ölçülmesi ve bunun gibi birçok altyapı çalışmalarımızı tamamlamış durumdayız."
 
"Çocukların bilime, sanata, spora, toprağa dokunmasını sağlıyoruz"
Toplumsal bütünleştirmeyi hızlandırmak amacıyla hayırseverler için de yapay zeka temelli bir yazılımı tamamladıklarını aktaran Selçuk, "Açtığımız binlerce tasarım beceri atölyesiyle de okulları sadece seçeneklerin işaretlendiği sınıflar olmaktan çıkarıp çocukların bilime, sanata, spora, toprağa dokunmasını sağlayacak ortamları yeşertmeye gayret ediyoruz." dedi. 
Bakan Selçuk, sektörlerin tümüyle iş birliği protokolleri imzaladıklarını ve mesleki eğitimde paradigmal bir dönüşüme imza attıklarını belirtti. 
 
Yükseköğretim Kurumu ile iş birliği içerisinde son derece stratejik bir çalışmayla öğretmen yetiştirmeye başladıklarını ifade eden Selçuk, "Diğer yandan öğretmenlerimizin kendi olgunlaşma sürecindeki yolculuğuna katkıda bulunmak için öğretmen ve yöneticilerimizin eğitiminde de yeni bazı açılımlar getirdik ve yeni bir mesleki eğitim anlayışıyla bir model ortaya çıkardık ve uygulamaya da başladık. Öğretmen odaları için yeni tasarımlar oluşturduk. Öğretmenlerimizin daha verimli çalışması ve daha mutlu olması için." diye konuştu. Özel gereksinimli çocuklar için bazı değişimleri hayata geçirdiklerini aktaran Selçuk, bu çocukların rehberlik merkezlerinin uygun görmesiyle evde özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti alabileceğini, okula devam eden öğrencilerin yarım gün izinli sayılacağını ve gidemedikleri seansların da telafisinin yapılacağını kaydetti. 
 
"716 yeni okulda 12 bin 647 derslikte eğitim öğretime başlandı"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, şunları kaydetti: "Bugün itibarıyla 81 ilimizde 716 yeni okulumuz 12 bin 647 dersliğimiz eğitim öğretime başlıyor. Yüzbinlerce öğretmenimizden gelen talepler doğrultusunda öğretmen eğitimi konusunda da tasarım odaklı düşünme, oryantiring, masal anlatıcılığı, fen eğitimi gibi birçok çalışmayı da başlatmış durumdayız. Bizim için önemli olan şey şu, biz Türkiye'de eğitimi en büyük sorunu olarak değil, Türkiye'nin en büyük çözümü olarak görüyoruz. Başöğretmen Atatürk'ün dediği gibi muasır medeniyetin üzerine çıkabilmek için bilime, teknolojiye, akla ve ahlaka gereken önemi vermek istiyoruz. Çünkü eğitimin, öğrencinin, öğretmenin ve bizim hikayemiz Türkiye'nin hikayesidir."

İlgili Fotoğraflar